benim bu sürecin herhangi bir noktasından kesin olduğum bir nokta yok ama kaosun ilk gününde yazdığım şu soruların cevabını bilemeyişim beni üzüyor.
1-Mahmut Özgener, o koltuktan neden bu kadar kolay pes etti?
2- kulüpler Fener formasıyla bildiği bir insanı nasıl bu kadar çabuk benimsediler?
3- bütün yıl şike imalarında bulunan yöneticiler neredeler?
sonrasında...
4- kulüpler birliği hepimiz kardeşiz türküsüne nasıl bu kadar bağlı olabiliyorlar?
Çok sinirliyim sayın okur. İçim bir türlü soğumuyor. Çok sinirliyim sayın okur futbolumuz bu kadar kirli olduğu için, ülkemizde olmalarından gurur duyduğum bazı ailelerin; zaman zaman ülkemiz yurt dışından kredi alırken bize kefil olan büyük ailelerimizin şuan ‘bu işi, bu seferlik kapatalım.’ stratejisinde oldukları için, ve bu stratejilerini bırakın Türk mercilerine, Avrupa’ya bile sindirmeye başladıkları için, aslında sırf prestijimiz uğruna bu kokuşmuşluğu kapatmaya çalıştıkları için, voleybola yani spora gerçek katkı veren Aydınlar’ın utanmaz tavır ile ‘yola devam, merak edilecek bir şey yok.’ dediği için, ben BEŞİKTAŞLI olarak geçen sene sırf spora gönülden katkı verdi diye, sırf birkaç küçük kız çocuğu voleybola daha fazla ilgi duydu diye, sırf final four’un Türkiye’de oynanmasına yardımcı oldu diye, sırf bu küçük ama dev emeklerini kupa ile süsleyemedi diye Aydınlar'a üzüldüğüm için sinirliyim.
Üzgünüm sayın okur. Ciddi anlamda çok üzgünüm. Senelerdir aldığım kombinemin yanındakilerin, arkamdakilerin, önümdekilerin, karşı tribünlerdekilerin bugün yaşadığımız ihtimallere kızıp küfür etmelerine kızdığım için üzgünüm… sinirliyim…
Şimdi benim eskiden kızdığım insanlara ceza verip seyircisiz oynama kararı verecek- veren abiler. Eski sayın insanlar, eski abiler, eski spor sever yöneticiler… hala çocuklarımızla maça gelelim mi? Hala çocuklarının futbolcu olmalarını isteyen aileler olsun mu? Çocuklarımızı hanginize emanet edelim?
Size sadece sporu emanet ettik. Ulan spor bu ya. Spor… altı üstü spor. Sağlıklı yaşam. Deşarj olmuş bir beden. Daha kullanışlı bir beden ihtimali.
Sizin kirletmiş olmamanız veya olmanız, eskilerin size kir bırakmış olması mazeret mi? 1000-10000 kişiye iş sağlamanız sizi hala saygın yapar mı? Ortalama bir çekirdek aile hesabıyla 4000-40000 kişiye yaşam bütçesi vermeniz veya verdiğinizi sanmanız sizi iyi yapar mı?
Siz karakter yönünden zayıf kalmış, ahlaksızlığı çok takmamış bir medeniyetin dünya’ya liderlik yaptığını gördünüz mü? Okudunuz mu? İşittiniz mi?
Siz Çin’in, Hindistan’ın en az 20 yıl dünyada en dik başlı olanlar olarak gezineceklerini ama hiçbir zaman dünya lideri olamayacaklarını bilen hatta en iyi bilen hatta ilk bilenlerdensiniz. Neden? Ahlaksızlık oluşlarından. Neden? Rüşveti resmiymiş gibi yaşatmalarından. Şike ihtimali var, mafya ihtimali var, güç gösterip haksız kazanç ihtimali var. Kötü ihtimaller var eski sayın insanlar... Şimdi nasıl olur da bu ihtimallerden ıslak okul koridoru paspasıyla temizleneceğimizi ima edersiniz?
Farkında olduğunuz üzere çok sinirliyim sayın okur. Hatta sinirin üzüntüyle harmanlanmasının sonucu benim sayın okur.
En kötü yazımı belki en dağınık yazımı yazdığımın da farkındayım ama bu sadece 'uman' olma durumu her yere saldırmama neden oluyor.
Sayın okur. Bu olay ilk patladığı günde sinirli ve üzgündüm ama dün olanlardan sonra çok daha fazla kötüyüm. çünkü hükümet olaya gerçekten dahil oldu. Ne oldu temiz ellere? Ergenekon, Balyoz dosyalarında küçük kılları peruk fabrikası yapmayı başaran hükümete? Şimdimiz, futbolumuz, deniz fenerimiz neden tam ters rayda? Bu ideolojik temizlik mi? Bu ahlaklı mı? Başbakan balkondan sende benim vatandaşımsın derken bu kategorize etmelerin içinde miydim dışında mı? Başka bir lider başka bir balkondan konuşursa yine beni kategorize etmeyecek mi?
Bayanlar baylar. Birileri temizlik iyidir mesajını ülkemizin burnuna dayadı. Ama hala iyiliğimiz için mi yapıyorlar? Bilemiyorum. Ama bu ülkede sadece ‘uman’ olmak zoruma gidiyor. Anlıyorum ki SAYIN OKUR… bizi yönetenler sanarak biz ise umarak yaşıyoruz. Hangimiz daha çok kandırılıyoruz? Bilmiyorum…
dün yahu dün... artık iyice salak yerine konulduğumuzu anladığımız o ntvspor yayını. GS üniversitesinin bilmem ne bölümü bilmem nesi sayın hukukçunun açıklamaları. sayın bayan ne dediyseniz haklıydınız. hukuk için ne dediyseniz haklıydınız ama hiç gerçeklerden bahsetmediniz ki? hiç süreç hızlanmalı yoksa ne kesecek parmak kalır ne de övülecek parmak kalır demediniz ki parmağınızı anlık yalarken.
bir GS Üniversitesi falancası çıkıp Fener haklı demesi sizce bize neyi anlatıyor. fair play? ebedi dostluk? sadece hukuk?
Son olarak sayın okur… Dünden o büyük temizlik gününe kadar, bu sürecin kıyısında parmağı olan kimse çıkıpta insanlık imasıyla dolaşmasın, Türkiye’de futbol iyidir demesin, çocuklarınızla maça gelin demesin ve ne olur ‘ben aslında neler biliyorum da konuşamıyorum.’ culara itibar edilmesin…
Sözün özü sayın okur, mağdur spor sever… O temiz güne kadar futboldan emekliyim. Beşiktaş’ımın gerçekten temiz olduğuna inanıyorum ki en ufak şüphem olursa, tarihi, nedeni ne olursa olsun kendi takımımın temizliği için severek yanarım. yandığım kazanımın odunu olmaktan şeref duyarım.
Yanalım sayın okur. hepimiz konuşalım, hepimiz eteğimizdeki, tarihlerimizdeki taşları dökerek yanalım. ya da boş verelim. yada en sansürlü kafamızla bir siktir et sigarası yakalım. sen yanarsan benimde kokuşmuşluğum yanar deyip hala tam kavrayamadığımız o gücün köpeği olalım. yanmayalım sayın okur yanmayalım. birkaç edebiyat yapıp geyiğe ulaştığımızda ben neler biliyorum tavrımızla ülkeyi kurtaralım. senin bildiğin şeyleri bende biliyorum tavrıyla göbeğini kaşıyanlar ordusunun neferleri olalım. YAPMA sayın okur ETME sayın okur. sırf bu süreçte yanlışlıkla yananları aklamak için bile cayır cayır olsak yeter.
HANİ bazı bayanların 20küsür salak 1 topun peşinden koşuyor diyorlar ya bu sıralar daha çok doğrular. hani güzel bir abi futbol sadece futbol değildir demiş ya... çok doğru. hani o güzel filmde geçen hayat, fena halde futbola benzer repliği var ya... o en doğrumuz. hani benim kafadaki insanlar spor iyidir deriz ya galiba bu doğru değil.
not 2= lütfen yazıyı okumadan önce taraftar oluşunuzu, taraf oluşunuzu bir kenara bırakın. sonra hak verin, vermeyin, küfür edin...
not 3= fenerbahçe başkanının veya başka birinin temiz olup olmadığını yargılamak bana düşmez. yazdıklarım şeylerde de düşmediği sabittir. ya iftiracı zihniyeti yakalım yada tutkunu olduğumuz renkleri yakalım. ama tuttuğu renkleri yakmaya cesareti olmayanların iftiracı zihniyeti de yakamayacaklarını bilelim. 'her yerimiz tütsün ama biz yanmayalım' cı olmayalım.
garanti SÜRÇ-İ LİSAN ETMİŞİMDİR. Gerçekten affedilmesi gereken bensem AFFOLA...
not 4= hala küfür edip sayfayı kapatmadıysan sayın okur... şunu bil ki bu sefer o şekilde yada bu şekilde yanacağız. vicdanımın yanmasındansa renklerin yanmasını tercih ederim.