24 Eylül 2010 Cuma

DELİDİR DELİ

Bu adamın yeteneğinden, oyun bilgisinden emin olduğum kadar deli olduğuna da eminim. Ama bu delilik özel yeteneklere yapıştırılan ‘normal olması beklenemez.’ tamlamasındaki bir delilik değil. Belki çocukluk döneminde babasının hapse girmesi tetik noktasıdır. Bilinmez… tek bilinen isterse maçı kazanır. Jordan nasıl 38 derece ateşle harikalar yarattıysa bu adam da yarattı. Jordan nasıl saha içinde küçümseyici bir göz gördüğünde farkla kaybedilen maçı çevirdiyse bu adam da öyle maçlar çevirdi ki bilenler geçen sezon Robertson‘un ‘dilimi bilerek çıkarmadım ama artık rakibim Ronnie ise ağzım bantlı oynayacağım.’ açıklamasını bilirler.

Size klasik bir Ronnie O’Sullivan maçı sahnesi aktarmak isterim. Rakip oyuncu öyle şahane bir vuruş yapmıştır ve Ronnie’yi snookera düşürmüştür ki salondaki (ronnie hayranları dahil) seyirciler bu sessiz sporun seyrici koltuklarını avuç kızarması şiddetinde alkışla ve gürültüyle bozuyorlar. Ama Ronnie başkasının en az 2-3 dakika düşünmesi gereken pozisyonu alkış bitmeden çözüp uyguluyor ve sonrasında göt kadar salon WEMBLEY’E dönüşüyor.

Hızlı düşünür, hızlı uygular, sağlaktır ama ‘sol elimle turnuva kazanmak istiyorum.’ diyebilecek kadar solunu kullanmayı sever, maç önü maç sonu açıklamaları olaydır, kazanmak isterse kazanır ama istemezse 1 seans şov yapıp delik ağzındaki topu sokmaz, Çin’i sevmez hatta seveni bile sevmez, lakabı rokettir niyesi aşağıdaki videodadır.


En son komedisi tazedir bir sonraki yazıdadır.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder