16 Eylül 2010 Perşembe

DEV BÜTÇESİ ve DEV SORUNLARIYLA VANCOUVER 2010



İyisiyle, kötüsüyle, talihsizlikleriyle, kötüsüyle, tabiat ananın inatçı tavrıyla, kötüsüyle, yine Türkiye’nin rekabete burnunu sokamadığı bir kış olimpiyatı olarak geçti tarihe 2010 Vancouver.  

Efendim ilk önce kış olimpiyatının ne olduğunu daha doğrusu sporsever hücrelerime yaptığı naçizane etkiyi belirtmek isterim. Yaz olimpiyatları bir yana kış olimpiyatlara öylesine bi köşeye diyen çoktur. Haklılar yada haksızlar demekte benim haddim olmadığından bana bıraktıklarını maddelendireyim. 

Kış olimpiyatları tabiat ananın kış-soğuk kavramının üzereni kurulduğu için branş çeşitliliği olarak biraz zayıftır ve bu zayıflığı parkurları boyutlandırmalarla genişletip pazarlamak istemeleri mantıklı olduğu kadar sporcu sayısı azlığından vizyonsuzluğa dönüşüyor. Yani spor ruhu gelişmiş, hırslı bir sporcu parkur versiyonlarının hepsinde mücadeleci olabiliyor. Akıllara ‘’eeee yaz olimpiyatlarında 5bin ve 10bin metrede de mücadeleci sporcular var.’’ gelmesin. Çünkü vizyonu zayıflatan üst düzey sporcu sayısının azlığı. Ve sonucunda oluşan Almanya 1-2-3 takımlarının olimpiyatta podyum savaşı vermesi sinirlerimi bozuyor. Hele spikerin sürekli ‘diğer mesafeyi çok istedi diye bu branşta tempolanmak istemedi.’ misallerinde cümleler kurması ‘eee nerde bu olimpiyat ruhu?’ dedirtiyor ki kış olimpiyatları, olimpiyat gibi değil de kuzey ülke insanlarının 15 günlük festivali gibi geçiyor. Ama ben bunu kabul edip ‘ bu onların eğlencesi.’ mantığıyla izlediğim için 4 senede bir beklerim. 



İşin en büyük zevki branşlarla özdeşleşmiş ülkelerin sporcularına kafa tutan diğer ülke sporcularının arzusunu görmek… mesela bobsleitteki Almanya hegemonyasını, artistlik patinajda Rusya hegemonyasının bitmesi ve sürat pateninde 2 koreli’nin önünde finish gören Çinli‘yi izlemek…

Yukarıda kış olimpiyatlarına olumsuzmuşum gibi yaklaşmam bazı yaz olimpiyatlarına göre almamdan ve Vancouver’daki skandallardan etkilenmemden kaynaklanıyor. Yoksa 15 gün boyunca bayıla bayıla kayakla atlama, artistlik patinaj, buz hokeyi, sürat pateni izledim…

VANCOUVER 2010 NOTLARI

1- Kanada hükümeti olimpiyat bütçesini açıkladığı andan kapanışın son gününe kadar süren tartışmalar hatta tartaklanan Kanadalılar hiç hoş olmadı. Bu arada Kanada hükümetinin madem bu kadar turist gelecek yükselt vergiyi, ver odunu stratejisinin bokunu çıkartması ayıba uzandı.

2- Tabiat ana ilk hafta pistleri hiç beslemeyince ertelemeler, ölü karla karışık pistlerde yapılan yarışlar rekor beklentisini çöpe attı. Hele bozulan kar makinesinin yedeğinin bulunmayışı çok sevimsizleştirdi.

3- Bobsleightte yaşanan talihsizlik çok üzücüydü. Kanadalı yetkililer parkurun güvenli olduğunu açıklasalar da bayanlar yarışında parkur kısaltıldı. 

4- tv seyircisi olarak açılışı da kapanışı da çok beğendim ama töreni yerinde izleyenlerin ‘’dev kolonlardan başka bir şey görmedik.’’ çemkirmesi çok tartışıldı çünkü bütçe-hizmet ikilemini daha da sıcaklaştırdı.

5- Sürat pateni daha önceden bildiğim ama bu olimpiyatla hakimleştiğim bir spor branşı oldu. Temaslarıyla, diskalifiyeleriyle çok aksiyonlu bir spor ve Koreliler bu spora fazla. Gerçi Çin, spor yatırımını çok genişlettiği için büyük rekabet yakındır.

6- buz hokeyi 2 tane 50 yıllık hasreti bitirmesiyle (ABD Kanada’yı-Kanada Rusya’yı) ,ABD’nin turnuva boyunca maç sonunu müthiş oynama huyu çok merak uyandırıcıydı. Lafı geçmişken finali, 3-1den 5-3 olan yarı final maçı ve Slovak sürprizi ile harikaydı.



7- Artistlik patinajdaki kural değişimi yılların Rus hegemonyasının çökmesini sağladı. Eskiden müzik-ruh-estetik üçlemesi kim daha çok risk alır ve başarırsa kazanıra dönüştü. 

Didiklenmemiş HINCAL yorumu= Müzik ve ruh varsa Rusya her zaman favoridir ama iş oradan oraya atlamaksa Çin başı çeker.

8- olimpiyatın ilk gününde yapılan kayakla atlamayı şahane anlatan EUROSPORT spikerine teşekkürler. Winner sunumları şahaneydi hatta sporcu performans ilişkisini kurup coşkulanması harikuladeydi (Biraz bilgi mükemmel yapardı.)…

9- Türklerin geriden geleni tutma huyu Kanada-ABD finalinde ortadan kalktı. Çünkü ABD kalecisini çıkartıp 6ya 5 hücum ettiğinde Kanada’nın yaptığı şuursuz icing desibelli tepki aldı. 

10- süre değiştirmeler… (yorumsuz)

11- İngiliz manşetleri= iyi ki Vancouver 2010 var. Onlar olmasa tarihin en kötü olimpiyatını biz yapacaktır. Biz bile bu kadar kötüsünü yapamayız.



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder