12 Kasım 2010 Cuma

11 KASIM 2010 MAÇLARI...

Arkadaşlar arkadaşlar arkadaşlar… Birkaç gündür bloğa hiçbir şey yazamayacak kadar hatta skorlara bakamayacak kadar hatta ve hatta telefonla Millsap’ın mucizesini haber veren arkadaşıma ufacık bir şaşırma tepkisi veremeyecek kadar yoğundum. Bir insan evladı 4 gün içinde en fazla kaç ülke, kaç şehir değiştirebilir sorusuna cevap olabilecek performanstaydım. Beni merak edenlerde, bloğu merak edenlerde, hafif çemkirmeli e-mail atanlarda sağ olsun. Hepsi bu amatör ruha iyi geldi.

Maçları izleyemediğim zaman diliminde çok şey kaçırmışım. Ama beni düşünen arkadaşımın maçları kaydetmesiyle bu açığı kapatacağım. İzleyeceklerim hakkında, sizin bir çok yazısını okuduğunuz maçlar hakkında yazar mıyım bilmiyorum.
Blog aktifliğe dönmüştür ve olası sürpriz yoğunluğumda ki şu aralar öyle bir denklik zannetmiyorum, düşünmüyorum, istemiyorum… nöbetçi yazar olacaktır.


MİAMİ HEAT 107-112 BOSTON CELTİCS



Biz bu maçın daha az skorlusunu sezon açılışında izlemiştik. Heat Wade ile deneyip beceremeyince Lebron bütün inisiyatifi eline almış ve oyunda tutunmaya çalışmıştı. Bu sefer Wade’ye o kadar tahammül etmeden ipleri eline aldı. İşini de harika yaptı ama Ray Allen 3lük yarışmasına katılmış gibi şut sokunca, Rondo’da onu şahane besleyince Celtics’ten galibiyeti koparamadılar.

Dediğim gibi ilk maçın versiyonu ve adrenalinlisiydi maç. Ray Allen o maçta da iyi şut sokmuştu ama bu kadar manyakça değildi. Rondo o maçta da harika asistler yapmıştı (sanırım 17) bu maçta da aynı işi yaptı.

Heat’in başı 3lüklerle belada. Bu maç biraz az yeselerdi kazanırlardı veya biraz atabilseler kazanabilirlerdi.

3 tane süper starın var… Haslem’in fedakarlığı var… Sakatlık olmadığı sürece oynayan 5i Lebronsuz ve Wadesiz bırakmayacağın aşikar ve elinde Jones ve House gibi aynı tip oyuncun var ve sen hala hangisi 1 hangisi 2 kararını vermemişsin. Hatta Lebron-Wade matematiğini Jones-House’de de kullanmaya kalkıyorsun. Hatta ve hatta Miller gelecek… Guardın ne hücum yaptırtır ne savunma yapar… Pota altındaki kemik pivotun 35lik İlgauskas…


Tabii ki bu takımın hala ciddi zamana ihtiyacı var ama takım kurulurken yapılan matematikte de ciddi sıkıntı var…

Maçtan garip istatistikler=

Celtics toplamda 25 kere serbest atış çizgisine gidip 17 sayı çıkarırken Lebron 22 kere gidip 17 sayı çıkardı.

Semih faulman olmaya doğru koşuyor olsa da bu maçta aldığı 8 dakikalık sürede 4 faul yapmasını çemkirmeyeceğim çünkü dün akşam kaçınılmazdı…

Celtics 0 blok yaptı…



CHİCAGO BULLS 120-90 GS WARRİORS



Rose’nin ve Deng’in maça harika başlamasıyla mahalle maçına dönen maç oldu. İlk yarı bu ikili Warriors’u parçalarken Ellis karşılık vermeye çalıştı ama nafile. Gerçi yanına Curry’de eklense nafile olurdu çünkü muazzam oynadılar. 2.çeyrekte ikisinin de 18er sayıyı yakaladığını hatırlıyorum.
Rose’un oyunundaki değişimi ve olgunluk sinyallerini görmemek mümkün değil. Eskiden hızlı hücum olsun çamurdan olsun der pota altında kim olursa olsun içeri dalardı ama bu sene 1e 1 gitse arkadan gelen 2.nin koridorunu gözlüyor ve işliyor. Hal böyle olunca da bize dublelerine alışmak düşüyor.

Ömer bu kopukluktaki bir maçta yeterli süreyi alamadı. Ömer’in savunmada biraz daha agresif davranması ve basit faul yapmaktan korkup niyetlenmediği blok denemelerine başlaması gerekiyor.


DENVER NUGGETS 118-112 LA LAKERS



Lakers ilk malubiyetini almış ve bunu batıdan alması beni sevindirmiştir. Lakers daha olmamış ama çok kaliteli nidalarıyla lige başladı, yavaş yavaş formu yükseldi ve İspanyol harikası Gasol’ün önderliğinde şahane seriyle başladı ve biz hep gerçek sahibinin ne zaman ağırlığını koyacağını merak ettik. Kobe dün o ağırlığını maça koymak istedi ama ağırlığı verimli olmadı. 32 şut denemesinde sadece 11 isabet oldu. Üzerine 13 kere serbest atış çizgisine de gittiğini koyarsak topu pek paylaşmadığını görebiliriz. Hani şu aralar Gasol takımın liderlik vazifesini götürmeli diyebilirim ama KOBE… KOBE… KOBE…
Takımın genel anlamda ahengi de, mentali de harika. Birde gerçek Kobe gelince tadından yenmez kıvama dönerler. Kobe’nin hala kendine gelmemesini çok çemkirmek yanlış olur çünkü bu koca kariyerde düşüş yaşamak onunda hakkı…

Gasol kötü şut yüzdesiyle oynamasına rağmen yine istatistiklerine insanlık dışı olan 20 ribaunt yazdırmış.

Odom= 1/6 ile atmasına rağmen 6sı hücum 12 ribaunt harikulade hele devam eden 3lüğe takılı kalmamaları çok şahane….

Kaybeden için söyleyebileceğimi söyledim ama maçın esas adamı Melo…

32 sayı, 13 ribaunt, 2 asist, 2 blok…
Ve 32 sayısının sadece 3ünü serbest atış hanesinden bulacak kadar harika şut yüzdesine sahipmiş. Nene 18, Lawson 17 sayılık katkı vermiş. Takımda waay anasını amma ribaunt yapmış, sayı atmış denebilecek tek adam Melo ve asist rakamlarıyla da coşan oyuncu yok ama herkesin asist yapması çok olumlu.

NOT= Kobe 26bin barajını geçen en genç oyuncu oldu. 32 yaşındaki bir adam en genç ünvanı pek oturmuyor ama doğrusu bu... sanırım Kobe bu işi bu maç bitirmek istemiş, yapmış ama bahsettiğim üzere verim düşük...

4 yorum:

  1. efsane geri döndü:)

    YanıtlaSil
  2. Bu sefer Wade’ye o kadar tahammül etmeden ipleri eline aldı. İşini de harika yaptı ama Ray Allen 3lük yarışmasına katılmış gibi şut sokunca, Rondo’da onu şahane besleyince Celtics’ten galibiyeti koparamadılar.



    Wade berbat oynadı yalnız...

    YanıtlaSil
  3. evet kötüydü. en azından ilk maçta üretkenliği beceremese bile gözlerinden ateş fışkırtıyordu. dün akşam gerçek ateşte yoktu, beceride...

    YanıtlaSil
  4. Thibodeau göreve geldiğinden beri Deng'in bu çıkışlı akıllara zarar peki Thibodeau napt da Deng böyle sapık rakamlarla oynadı?O değer yorumunuzla Cevaplarsaznı çok sevinirim.Saygılar

    YanıtlaSil